NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
32 - (2845) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا يونس بن
محمد. حدثنا
شيبان بن
عبدالرحمن.
قال: قال
قتادة: سمعت
أبا نضرة يحدث
عن سمرة؛ أنه
سمع نبي الله
صلى الله عليه
وسلم يقول "إن
منهم من تأخذه
النار إلى
كعبيه. ومنهم
من تأخذه إلى
حجزته. ومنهم
من تأخذه إلى
عنقه".
{32}
Bize Elû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Yûnus b. Muhammed rivayet etti. (Dediki):
Bize Şeybân b. Abdirrahman rivayet etti. (Dediki): Katâde şunu söyledi. Ben Ebû
Nadra'yı Samura'dan rivayet ederken dinledim. O da Nebiyyullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmiş :
«Şüphesiz kİ,
cehennemliklerden bazılarını ateş topuklarına kadar, bazılarını oturağına
kadar, bazılarını da boğazına kadar alacaktır.»
33 - (2845) حدثني
عمرو بن
زرارة. أخبرنا
عبدالوهاب
(يعني ابن
عطاء) عن
سعيد، عن
قتادة، قال:
سمعت أبا نضرة
يحدث عن سمرة
بن جندب؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
"منهم من تأخذه
النار إلى
كعبيه. ومنهم
من تأخذه
النار إلى
ركبتيه. ومنهم
من تأخذه
النار إلى
حجزته. ومنهم
من تأخذه
النار إلى
ترقوته".
{33}
Bana Amr b. Zürâra
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'I-Vehhab (yâni; İbni Ata') Saîd'den, o da
Katâde'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Ben Ebû Nadra'yı» Semura b,
Cûndeb'den rivayet ederken dinledim ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
şöyle buyurmuşlar:
«Onlardan bazılarını
ateş topuklarına kadar, bazılarını dizlerine kadar,, bazılarını oturağına
kadar, bazılarını da köprücük kemiğine kadar alacakdır.»
33-م - (2845) حدثناه
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار. قالا:
حدثنا روح.
حدثنا سعيد،
بهذا الإسناد.
وجعل مكان
حجزته - حقويه.
{m-33}
Bize bu hadîsi Muhammed
b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşar rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Kavli
rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd bu isnadla rivayet etti. Ama «huczetihî»
yerine «hakveyhî» kelimesini koydu.
İzah:
Bu hadîsin Ebû Hureyre
rivayetini Buhârî «Bed'ü'I-Halk» bahsinde tahric etmiştir.
Bu mânâda İbni Mace,
Hz. Enes'den, İbni Uyeyne, Hz. İbni Abbas'dan hadîsler rivayet etmişlerdir.
İbni Abbâs Hazretlerine
dünya ateşinin neden yaratıldığı sorulmuş; cehennem ateşinden yaratıldığını,
yalnız yetmiş defa su ile söndürüldüğünü söylemiş. «Böyle olmasaydı ona
yaklaşılmazdı. Çünkü o cehennem ateşindendir.» demiştir.
Ulemâ cehennem ateşinin
her bir cüz'ünün bütün dünyanın odunu yakılsa, onun ateşinden daha şiddetli
olacağını beyan etmişlerdir.
Meymûn b. Mihran demiş
ki: «Allah cehennemi halkettiği vakit bir soluk almasını emir buyurdu. O da
aldı. Bundan göklerde yüzüstü kapanmadık hiç bir melek kalmadı. Allah Teâlâ
onlara :
''Başlarınızı kaldırın.
Bilmez misiniz ki; Ben sizi taat için yarattım, bunu da günahkârlar için
yarattım, buyurdu. Melekler: Ey Rabbimiz, buna girecekleri görmedikçe biz ondan
emin olamayız, dediler." İşte Teâlâ Hazretlerinin (Onlar Rablerinden
korkularına çekinirler...) âyet-i kerîmesinin mânâsı budur."»
Terkuve ve hakv aynı
mânâya gelirler ve ikisi de gömleğin boğaza iliklendiği yer, demektir.
Huccetü'l-İslâm Gazâlî
şöyle diyor: «Dünya ateşi cehennem ateşine uymaz. Lâkin dünyada en şiddetli
azab bu ateşin azabı olduğu için cehennem ateşi onunla tarif olunmuştur.
Heyhat! Cehennemlikler bu ateşi bulsalar, içinde bulundukları ateşten kaçarak
kendilerini ona atarlardı.»